Allah’ı Kim Yarattı?

“Allah’ı Kim Yarattı” Sorusundaki Mantık Hatası

Konu tam da bu noktada “madem evren kendi kendine olamıyor, peki Allah nasıl bir yaratıcısız var oluyor?” sorusuna gelmektedir. Oysa bu soruyu soran kişi, Allah’ı madde ile özdeşleştirme ve zamana dâhil etme sorunu ile karşı karşıyadır.

Şöyle ki, “bir şeyin varlığı için dış etkene ihtiyaç vardır” ilkesi madde ve türevleri için geçerlidir. Evrenin yaratıcısı da bir madde olmadığı için, varlığını bir sebebe bağlama ilkesi ona karşı geçerli sayılamaz.

İkinci olarak, varlık âlemi için, mantıksal olarak ya bir yaratıcının ya da maddenin ezeli ve ebedi olması gerekir. Üçüncü bir ihtimal yoktur. Zira hiçbir şey, var olmadan önce kendisini var edemez.

Bunu daha da basitleştirmek gerekirse:

Bir varlık “zaman üstü” ise o ezelidir. Yani başlangıcı yoktur, bir başlangıçtan söz etmek için bir zamandan söz etmek gerekir. Fakat eğer bildiğimiz anlamda zamanı da yaratan Allah ise, kendisi ezeli ve ebedi bir konumda bulunacağından ötürü, sonsuzluğa sahip olması felsefî anlamda mümkün olacaktır.

Fakat aynı sonsuzluk ihtimalini maddeye indirgediğimizde ve “ne mâlum, belki madde ezelidir!” sorusunu sorduğumuzda, karşımıza şu sorunlar çıkar:

• Akılları olmayan bu maddeler nasıl bir varlık âlemi oluşturdu?
• Bu maddelerin yaratma gücü nereden gelmektedir?
• Yaratma güçleri var ise, nasıl oldu da dengeli bir evren var etmeyi başarabilmişlerdir?

Sonuç olarak ezeli olan ya Allah, ya da maddedir. Maddenin ezeliliği mantıksal olarak mümkün olmadığı için, Allah’ın ezeliliğini kabul etmek ve onun da varlığı için yaratıcı aramaya kalkmanın tutarsızlığını görebilmek gerekir.